22 Nis 2012

Seninki Kac Megapiksel?

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

NOT: Bu yazi blogdaki 100. yazi olmus! (Aslinda 92, ama henuz bitiremedigim 8 tane de "draft" var. Idare edin :) ) Gideyim de lomo saltado ve pisco sour ile kutlayayim bari...

Kitap okumuyoruz. Gazete de okumuyoruz (eger baskasininsa ayri, baskasinin okudugu gazeteyi omuz ustunden okumanin verdigi zevk acaip birsey). Secim bildirgelerini veya parti programlarini okumuyoruz (zaten bir tanesini okusan yeter, cunku hepsi ayni). Kullanim kilavuzlarini okumuyoruz. Ulan uzerine kocaman 'cok onemli' yazip gonderdigim isle ilgili e-postalari bile okumuyor insanlar! Internette neredeyse olmayan bilgi yok, peki okuyor muyuz? Bol fotografliysa belki, o da ustun koru. Bir Japon, okudugu kitap sayisi acisindan, 1000 Turk'e bedel. Bir Turk de dunyaya bedel olduguna gore... Her neyse, peki bunun sonucu ne oluyor? Japonlar fotograf makinesi yapiyor, biz de tartisiyoruz:

- Hocam elindeki makine kac megapiksel?
- Hi, ne? Bi saniye sunu bi cekiyim....
- Lensi de kisaymis, kac zoom var? Ucunda sey de yokmus onun.
- ?? 50mm f1.4G o, zoom icin degil yani.
- Hmmm, yapamiyor diyorsun yani. Anladim. Peki sonucta kac megapiksel o makine yani?
- 12MP. Nikon D700. Yetiyor iste, ayagimizi yerden kessin de :) heh heh...
- 12 mi? Kocaman da makine halbuki. Hmmmm. Bendeki 16MP, hem bak 24x zoom da var yeni aldim. Makrosu da var. Lens uzuyor falan.
- Aaa ne guzelmis. Hadi gorusuruz.

Bu diyalog uydurma, yani ben yasamadim ama cok benzerlerini 3-4 defa yasamisligim var. Bu durumda insanlari bozmak yerine eger tanidigimsa birseyler gostermeye, tanimiyorsam oradan uzaklasmaya calisiyorum. Sonucta bilmemek degil ogrenmemek ayip.

Yukaridaki hikaye guzel, eglenceli ama zararli bir tarafi var: Cekim yaptigin setin iyi olmasi gerektigini soyluyor. Yani "D700'u olan kahraman" ve "DSLR-like makineli zavalli amator" karsi karsiya, elbette ki kazanip rakibine dersini veren kahramanimiz olmali. Alttan alttan "daha iyi makinesi olan sessiz ve vakur Anadolu delikanlisi cocuk, cahil ve dandirik makineli sehir zuppesine gununu gosterdi" mesaji veriyor.

Anadolu delikanlisi derken...

Iyi fotograf cekmek icin en iyi makine ve/veya lense ihtiyac var mi? Peki iyi teknik bilgiye ihtiyac var mi? Biraz sanattan anlamak gerekir mi? Yaraticilik? Zamanlama? Bu sorulari unutmayalim, asagida geri donecegiz.

Bu yazi bildiginiz dergi yazilarindan biraz daha uzun oldu, o yuzden kafaniz rahatken okumanizi tavsiye ederim.

ALISMAK SEVMEKTEN DAHA ZOR GELIYOR (ASDZG)


Selami Sahin'i duymayaniniz yoktur. Bir donem cok meshurdu. Su anda eskisi kadar meshur degil ama hic kimse "o da sarkici mi be?" demez. Sarkilarini begenmeyenin bile bir saygisi vardir. Neden? Sebebi cok. Onun doneminden hatirladigimiz diger bircok sanatci var. 30 sene sonra su anda piyasada olan kac sarkiciyi hatirlayacagiz?

Bunu da unutmayin, buna da geri gelecegiz.

Simdi Nikon'un DSLR tarihini, ve o yillarda dunyadaki gelismelere kisaca bir goz atalim:

1999'da Euro'nun (Avro) Avrupa'da ortak para birimi olarak kullanilmasina karar verildi. Ayni yil icinde bir yaz gunu Istanbul-Bakirkoy'de tren istasyonunun oralarda "ne alirsan 1 milyon"cu camasir dukkanlarindan biri bagirta bagirta Selami Sahin'in efsane parcasi "Alismak sevmekten daha zor geliyor"u (ASDZG) caliyordu. "Insan insana bu eziyeti eder mi?" diye dusundugumu hatirliyorum; hem sarkinin kendisi hem gurultu icin. O sirada Walkman'in kulakliginda Metallica'dan Re-Load var. Ayni yil icinde Nikon ilk DSLR'i olan D1'i piyasaya surdu.



2001 Ocak'ta "mezun olacaz da ne is bulacaz?" seklinde bunalimlardaydim cunku universiteye beraber baslayip mezun olan arkadaslar is bulamadiklari icin ya master yapiyor ya askere gidiyordu. Kizlar dogal olarak master secenegini secti :) O donemde Turkiye'de rekor sayida master-doktora ogrencisi olmustur herhalde (ben bilgileri sindirerek ogrenme taraftari oldugumdan "biraz" gec mezun oldum. Bogaz'in manzarasinin da etkisi yok degil...). Bu yil icinde Amerika'da ikiz kulelere saldiri duzenlendi ve Amerika diger ulkelere demokrasi goturme isini hizlandirdi. Gene o donemde sacma sapan ve hicbir anlama gelmeyen dımtıstrak hobalak gobalak sarkilarin artmasi yuzunden "Alismak sevmekten daha zor geliyor"un aslinda birseyler anlatmaya calistigini dusunmeye basladim. Adam en azindan saf duygularini anlatiyor kardesim! 1 ay sonra Nikon D1H ve D1X'i piyasaya surdu.


2002'de Avro Avrupa'da bircok ulkede dolasima suruldu. O yilin yaz aylarinda Brezilya Dunya Kupasi'ni kazandi. Kupa maclarini beraber seyrettigim is bulabilen sansli arkadaslarimin "Calismak sevmekten daha zor geliyor abi, nihohahaha" seklindeki esprilerini dinlemek zorunda kaldim. Neyse ki is bulduk da kurtulduk. Gene ayni yil Nikon normal kullanicilar icin urettigi ilk DSLR olan D100'u cikardi.


2003'te Ayse Hatun Onal album cikarmaya karar verdiginde, ben artik Turk muziginin donulmez bir cokuse gectigini farkettim, bu yuzden yurtdisinda calismaya basladim (misliyle maas almamin etkisi yok tabi), artik Selami Sahin daha bir sicak gelmeye basladi. Ozellikle yeni sarkilarin yaninda ASDZG'nin sozleri cidden cok samimi seyler. Dinlerken "acaba altinda ne demek istiyor" demiyorsun, dogrudan dogruya adamin bogrunden cikan laflar. Ama hala ASDZG uzaktan sempatik geliyor, yani acip dinlemiyorum. Bu yil Nikon D2H'i cikardi.


2004 yili baslarinda, aslinda santiyede bircok insanin pazarlari da calistigini ve benden de ayni seyin beklendigini anladim. Pazar calismak mi? Sonraki 7 sene boyunca sadece 2 haftada bir pazar tatil yapacagimi nereden bileyim? O tempo icinde ve yaban ellerde ASDZG daha da guzel geliyor. Zaten Metallica da bizi yalniz birakti. Hadi Load'i anladik, ReLoad'a bile dayandik ama St. Anger ne yahu? Gene ayni yil icinde Nikon D70 ve D2X'i cikardi.




2005 ve 2006 yillari is hayatimda en cok calistigim, en cok seyi ogrendigim ve isimi gercekten sevmeye basladigim yillardi. Bu yillar icinde Turkiye'yi de sayarsak 6 ulkede calistim, bazen 3 gun toplam 3 saat uykuyla durdugum oldu. 2006'da Turkiye'nin katilamadigi Dunya Kupasi'ni finalde penaltilarla Fransa'yi yenen Italya kazandi. Bence bu Dunya Kupasi en kotulerinden biriydi. Aynen 2004 Avrupa Kupasi gibi, gol atmayi degil gol yemeyip rakibini kilitlemeyi amaclayan takim kazandi. 2005 ve 2006'da Nintendo Wii, Microsoft XBOX360 ve Sony PS3 piyasaya cikti. Ve en bomba haber: Andy Garcia ve Sharon Stone Kurtlar Vadisi'nde oynadi! :) Bu yillar icinde hic ASDZG dinlemedim. Ayni yillar icinde Nikon D2Hs, D70s, D50, D200, D2Xs, D80 ve D40'i piyasaya surdu.



2007 yili icinde bel fitigi oldum. Yaslaniyor muyum ne? Ayni yil 2007'de "Mortgage" krizi patladi (2010 yapimi "Inside Job"u izlemenizi tavsiye ederim). Ayni yil icinde Rahibe Teresa'nin "hayatimin son 40 yilinda Tanri ve Isa benden uzaklasti, artik dua ediyorum ama icimde hissetmiyorum" dedigi mektuplari aciga cikti ve "acaba ateist olarak mi öldü" diye tartismalar oldu (Ilginctir o yil ateizmle ilgili kitaplarda da patlama yasandi). Yilin basinda IPhone duyuruldu, ama piyasaya cikmasi yaz aylarini buldu. O yila kadar MP3 calici almaya dayanmistim, bu sene indirime giren ufacik bir Philips MP3 calar aldim. Sonra Selami Sahin'in en iyi parcalarinin oldugu Sarkilarim ve Ben albumunu alip (ama "Ozledim" yok) 150 parcanin arasina ASDZG'yi koydum. 2007'de Nikon D40X'i, D300'u ve D3'u cikardi.


2008'de Amerika'nin ilk siyah derili (ya da cikolata renkli) baskani olan Obama secildi. Hatta dunya buna o kadar sevindi ki Nobel "Baris" Odulu bile verdiler (bircok ulkeye demokrasi goturdugu icin olsa gerek). Gene ABD'de krizden batmak uzere olan araba ve finans firmalarina devlet trilyonlarca (12 sifirdan bahsediyoruz) dolar destekte bulundu (Hala "Inside Job"u seyretmediniz mi?). Bu paranin 100'de birinin tum dunyadaki acligi bitirebilecegi iddia edildi. Buna ragmen dev firmalar ve bankalar batmaya basladi. "Sirp Kasabi" Radovan Karadzic yargilandi. Kosova ozgurlugunu ilan etti, Gronland halk oyuyla Danimarka'dan ayrilma karari aldi. "Patek Philippe Sky Moon Tourbillon Ref. 5002 P" isimli saat tam 1.49 milyon Dolar'a satildi. Bu saatte, bazilari mikroskobik buyuklukte olmak uzere, tam 686 parca var (Bu rekor 1.483 parcali "Aeternitas Mega"ya ait saniyorum. Bu aletler bozulsa ne yaparsin Allah bilir). Nikon D60, D700, D3X ve D90'i cikardi.



2009'da Kolombiya'da bir madende 14 metrelik yilan fosili bulundu (anam anam!). Ayni yil Avrupa Insan Haklari Mahkemesi Italya'da okullarda duvarlara asili "carmiha gerilmis Isa"nin din ozgurlugune aykiri olduguna karar verdi. 1992'de Etiyopya'da bulunan "Ardi" iskeletinin 4.4 milyon yasindaki bir kadina ait oldugu 2009'da aciklandi. Bu bulusun en onemli ozelligi su: Onceden insanlarin ormandan cikip duz alanlarda yasamaya baslayinca iki ayak uzerinde yasamaya basladigi dusunuluyordu, halbuki bu iskeletin sahibi ormanda yasiyordu ve hala iki ayak uzerinde yuruyordu! Evrim taraftari ve karsitlarina yeni malzeme... Gene 2009'da gen teknolojisi o kadar ilerledi ki renk koru bir maymunun kirmizi ve yesili gormesi saglandi. Artik bilim kurgu filmlerinin cidden cok yaratici olmalari lazim cunku bilim sacma bir hizla ilerliyor. Mart 2009'da maliye BP'ye 478 milyon TL vergi cezasi kesti (sonuc icin asagida 2010 yilinin olaylarina bakin) Bu arada Nikon D5000, D3000, D300s ve D3s'i cikardi.



2010'da Dunya Kupasi'ni Ispanya aldi. Gene is icin baska ulkeye gectim. Bedelli askerlik yaptim (nihayet). Ben askerdeyken Izlanda'da bir yanardag patladi (ismini merak edenler icin: "Eyjafjallajökull". Hala merak ediyor musunuz?) ve Avrupa'da hava ulasimi bir sure ciddi ciddi durdu. Askerde kogusun yarisiyla beraber hasta oldum, terhis oldugum gun ucaktan iner inmez hastaneye gittim ve 3 gun hastanede yattim. 2009'da BP'ye kesilen vergi cezasi 2010'da iptal edildi. O donemlerde Abdullah Gul Ingiltere'de Kralice'nin elinden "Chatham Odulu" aldi. Sili'de bir madende gocuk oldu, iscilerin tamami 69 gun sonra kurtarildi. Turkiye'de bir bakan "bizde olsa 3 gunde kurtarirdik" dedi. O donemlerde Turkiye'de olan maden kazalarinda neler yasandigini, hala toprak altinda kac isci oldugunu artik siz arastirin bulun. Ayni bakan su anda Milli Egitim'imizden sorumlu. Neyse, bu yil Wikileaks patladi ve ABD Hukumeti'nin elcilikleriyle yazismalari su yuzune cikti. Bunlarda Turkiye ile ilgili yapilan ilginc yazismalar da var. Pakistan'da yakin dunya tarihinin en buyuk sellerinden biri oldu: 20,000,000 kisi bu selden etkilendi ve sadece tarim uretimindeki zararin 2.9 milyar Dolar oldugu aciklandi. Yunanistan'in battigi anlasildi, yillarca Avrupa Birligi'nden alinan kredilerin bankalara ve uretimi desteklemeyen baska sacma yerlere harcandigi ortaya cikti (baska bir ulkeye de benziyor ama neyse). Kuzey Kore ile Guney Kore arasinda az daha savas cikiyordu. Polonya Devlet Baskani, bircok bakan ve devlet yetkililerini tasiyan ucak Rusya'dan donerken dustu, icindeki herkes vefat etti. BP'nin bir platformunda meydana gelen bir kazada Meksika Korfezi'ne milyonlarca varil petrol sacildi; bunun etkileri hala suruyor ve yillarca surecegi soyleniyor. Haiti'de 7 siddetinde depremden 3 milyon kisi etkilendi, resmi rakamlara gore 230,000 kisi vefat etti, 300,000 kisi yaralandi ve 1,000,000 kisi evsiz kaldi. Anlayacaginiz 2010 felaketler yili oldu. Nikon D3100 ve D7000'i piyasaya surdu.



2011 daha yeni bitti sayilir. Eski isimden ayrilip yeni bir ulkede yeni bir ise basladim. Arap Bahari sayesinde (ya da yuzunden) birkac ulkede karisikliklar cikti ve yonetimler degisti, bunun etkileri su anda bizim guney komsularimiza kadar uzanmis durumda. Hatta "bahar" gelmis ulkelerde de olaylar hala dinmedi. Japonya'da 8.9 siddetinde buyuk bir deprem ve ardindan dev tsunami dalgalari Japon tarihinin en buyuk felaketlerinden birini yasatti: Binlerce ev, isyeri ve diger binalar yikildi ya da zarar gordu, yuzbinlerce insan bulundugu yerden tasindi, bir nukleer santral ciddi zarar gordu ve nukleer serpinti meydana geldi. Bu son olay yuzunden dunyadaki nukleer santral projeleri ya iptal edildi ya da daha guvenli bir teknoloji bulunana kadar askiya alindi (Turkiye haric, cunku Turkiye'de nukleer santraller sadece ev tupu kadar tehlikeli). Bu ve Tayland'daki sel felaketi yuzunden elektronik sektoru zarar gordu, bircok firma uretimlerini iptal etti ya da yavaslatti, Nikon da ciddi etkilenenler arasinda. Osama Bin Laden olduruldu. Ekonomik kriz yuzunden once ABD ve sonra butun dunyada "Occupy Wall Street" eylemleri yapildi (sonuc ne oldu?). Yunanistan'daki kriz Avrupa Birligi'ni dagilma noktasina getirdi. Sirada Ispanya, Irlanda, Portekiz, Italya gibi ulkelerin oldugu soylendi. Ne acaip bir yildi yahu. Haa, unutmadan: Nikon D5100'u ve Nikon 1 serisini (V1 ve J1) piyasaya surdu.


2012'yi anlatmaya gerek yok saniyorum. Nikon acisindan bakarsak, 2011'de sel ve deprem yuzunden durdurdugu uretimleri yeniden hizlandirdi ve D800/D800E, D4 ve D3200'u piyasaya surdu.Tahminen bir ya da iki DSLR daha gorecegiz.




Alıştım sana bir tanem
Alıştım her gün görmeye
Bir nefes gibi muhtacım
Sevilmeye sevmeye

Simdi bunun ne alakasi var? Bu kadar yil once yazilmis bir sarkiyi bile hatirlayabiliyoruz. ASDZG sadece bir ornek, onun gibi yuzlercesi var. Ama binlercesi de unutuldu.

Simdi D3X ile cekilen 24MP'lik harika fotograflar dusunun. Govdenin onunde en yeni 85mm f1.4G var. Of amaaan parmaklarini yersin vallahi! Harika fotograflar, muhtesem baskilar, keyfine diyecek yok.

Simdi gidip 2003 yilindaki D2H'a bakin. O donemde bu aleti alip harikalar yaratan fotografcilari dusunun. Simdi daha geri gidin, 1985'i dusunun. Kimde D2H vardi? Peki D3X? Peki 1970'te? O zaman da 85mm f1.4G var miydi? Elbette yoktu. Peki iyi fotograf yok muydu? Meseleyi anlamaya basladiniz mi?

SORULARA GERI DONELIM


Sorulara geri donelim: Iyi fotograf cekmek icin iyi teknik bilgiye ihtiyac var mi? Peki en iyi makine ve/veya lense ihtiyac var mi? Biraz sanattan anlamak gerekir mi? Yaraticilik? Zamanlama?

Selami Sahin ASDZG'yi yaparken elinde hangi aletler vardi, imkanlari nasildi Allah bilir. Nilufer boyle, Sezen Aksu boyle, Ibrahim Tatlises boyle, Alpay boyle, daha yeni aramizdan ayrilan Ayten Alpman boyle. Daha niceleri var. Bu insanlara zamanimizin aletlerini verseniz daha iyisini yaparlar miydi bilemiyorum, ama modern imkanlara sahip zamanimiz muzisyenlerinin hepsinin cok yaratici olmadiklari kesin. Maharet alette olsa herkes cosardi. Acaba elimizdeki oyuncaklarin "teknik" ozelliklerine cok mu takiliyoruz?

Ornegin Henri-Cartier Bresson'a bir D800 verseydiniz daha mi iyi fotograf cekerdi? Ya da hadi Leica M9 verelim. Iyi bir fotograf gordugunuzde "acaba neyle cekilmis, ISO kac, diyafram ne" sorularini sormak ne kadar dogru? Acaba bunlar kendinizi gelistirmek icin dogru sorular mi?

Aslinda mesele daha once baska bir yazimda bahsettigim soruya geliyor:
Soru: Cok gezen mi bilir cok okuyan mi?
Bence cevap: Cok gezerken cok okuyan!
Fotografa uygularsak soru: Cok teknik bilgi bilen mi iyi fotograf ceker cok yaratici olan mi?
Cevap: Hem yaratici olup hem iyi teknik bilgisi olan.

Hic teknik bilgisi olmadan sadece AUTO modunda harika fotograflar ceken bir disci tanimistim. Cektigi guzel pozlari muayenehanesine asmisti. "Diger fotograflarina bakabilir miyim" diye sordugumda "digerlerini pek begenmiyorum hep titretiyorum ya da karanlik cikiyor ya da zamaninda yakaliyamiyorum" dedi. Cunku makinesindeki (Sony A350) enstantane, diyafram ya da ISO ayarlarini bilmiyordu! Onlari da bilse artik disciligi biraksin gidip fotograf ceksin, fotograf ve isik kullanimi o kadar iyi (ama disciligi kotu, yaptigi iki dolguyu Turkiye'de yeniden yaptirdim :) )

Artik kafanizda birseyler olusmustur. Olusmadiysa gidin bir yuzunuzu yikayin, sonra gelip tekrar okuyun. Hala tik yoksa elinizde avucunuzda fotografla ilgili ne varsa acilen elden cikarin ve ...

Daha acik konusayim: Yukaridaki yazida 2004'ten itibaren bir cizgi cekin. Bu cizginin altindaki her makine ile iyi fotograf cekilir. Tartismaya bile gerek yok. Hatta ve hatta her yil cikan giris seviyesi makineler, 7-8 sene oncesinin profesyonel APS-C algilayicili govdeleri kadar iyiler (tam kare govdeleri ayri degerlendirmek lazim)! Orta seviyedekiler onlardan da iyi. Ornegin D300'u alin 1999'a gidin, 10,000$ fiyat bicseniz bile peynir ekmek gibi satar.

Yani elinizde 2005 sonrasi bir DSLR varsa (marka cok onemli degil) ve siz hala iyi fotograf cekemediginizi dusunuyorsaniz, yenilemeniz gereken son sey elinizdeki makine. IPhone ile bile harikalar yaratan insanlar var.

PEKI NE YAPALIM?


1- Kendinizi yenileyin (ya da motive edin). Fotograflarinizi begenmemeniz aslinda bir avantaj, cunku gelismek icin muthis bir potansiyeliniz var demektir. Yarin cekeceginiz fotograflar bugunden iyi olacak. Aslansin sen, kaplansin sen...


2- Haftada bir gunu (ama daha fazlasini degil) eski cektiginiz fotograflara bakmaya ayirin. Begenmediginizi dusunmeden silin. Ne kadar sacma seyler cektiginizi gorun ki bir daha cekerken iki defa dusunun. Tekniginiz gelistikce daha fazla fotograf begenmemeye baslayacaksiniz, ki bu da gelistiginizin bir kaniti. Gimp, Paint.Net, Photoshop, Lightroom, Corel benzeri programlardan birini yavas yavas ogrenmeye baslayin. Hicbirsey yapmasaniz sadece 3 ayari ogrenmeniz yeterli: "Levels", "Contrast and Saturation" ve "Unsharp Mask". Zamanla gerisi zaten gelir ama bu uc ayar dunyanizi degistirecek ve ogrenmesi ve uygulamasi kolay. Nikon Capture NX2'te de bunlar var.

Bu boyda bile ben silinecek 3-4 tane poz gordum.

Fotograflariniza sonradan bakmanin bir avantaji da daha objektif olabilmek (amatorler icin konusuyorum, eger fotograflarinizi satiyorsaniz elbette ki cektiklerinize bakmak icin kisitli bir zamaniniz olacak). 1 sene once cektigim fotograflara bakarken sanki fotograflari baskasi cekmis de ben elestirmenmisin gibi bakabiliyorum.

3- "Fotograf teknigi" ogrenin. Internet dipsiz kuyu. Ingilizce kadar olmasa da Turkce kaynak da var. Piyasada bircok kitap var. Okumak guzel sey (inanmazsin). Yeni govde pesinde kosacagina 100 TL verip 3 tane adam gibi "fotograf teknigi" anlatan kitap almak size coook daha fazla sey kazandiracak. Ama gidip 3 tane diyafram-ISO anlatan kitap almayin. Bunlarin en az ikisi kompozisyon, derinlik (alan derinligi degil), cizgiler ve simetri, cekim acisi, karar ani, altin oran kanunu, denge (geometrik ve renk dengesi), icerik, kadraj, desen-doku, siyah-beyaz gibi "teknikleri" anlatan kitaplar olmali. 100TL ile artik daha iyi fotograf cekeceginize garanti veririm. Eger hala gelistiremiyorsaniz bana gelin, kitaplari 50 TL'ye alirim :)

4- "Fotografci dedigin M modunu kullanir, diger modlar aptallar ve amatorler icindir" diyenlerin en basta anlattigim DSLRlike sahibi vatandastan hicbir farklari yok. O arkadaslara bir sorun bakalim M modunu kullanirken pozlamaya nasil karar veriyorlar? Cevaplarin %99'u "bakactaki pozlama cizgisine bakiyorum" ya da "LCD'den kontrol ediyorum" seklinde olacak. Allah Allah, 1. cevapta gene makinenin pozlamasini kullanmiyor musun? 2. cevap iyice garip. Yani "cekiyorum, sonra kontrol ediyorum bakalim nasil olmus diye". Kumar mi bu? AUTO ya da P modlarini kullanmaktan korkmayin. "Ne diyafram kullansam, ISO kac olsun, enstantane yeter mi?" diye dusunurken fotografin kendisini unutacaksin. Ne zaman ki bu modlardan memnun degilsiniz, iste o zaman A ya da S modlarina gecin ve oradan devam edin. M modunu, en azindan ilk bir sene, ucayak harici kullanmayin. Herseyi otomatik yapan bir makineye binlerce TL para verecegim ve herseyi manuel cekecegim oyle mi?

 Burada gordugunuz her tekerlegi, her dugmeyi ogrenin ki gerektiginde zaman kaybetmeyin.

5- Ucayak kullanmayi deneyin. Evet kurmak icin zaman kaybedeceksiniz (20-30 saniye arasi) ve evet tasirken yorulacaksiniz, ama hele ogrenme asamasindaysaniz uc ayak cok yararli. Neden? Cunku Turk'un akli ya kacarken ya... Saka tabi ama yazik ki "dur ve dusun" lafi bize pek uymuyor. Surekli bir harala gurele icindeyiz. Halbuki, cok sasiracaksiniz ama, iyi fotograf planlama ve zamanlama gerektirir. Spontane sokak fotografciligi bile. Ucayagin tepesindeki bir DSLR artik sabittir, sadece etrafinda donebilir. Iste bu sirada dusunmenize firsat olacaktir. Galata-Karakoy civarinda bir ara sokak merdiveninin en altinda karsi kaldirimda oturup butun gun kafasinda kurdugu sahne olusana kadar beklemek size gore mi? Iste bunu yapan fotografci su anda efsanelerden biri olarak aniliyor. Bir oneri: Gunesin vurdugu genisce bir duvar bulun. Bu duvarin karsi kaldirimina ucayaginizi kurun ve kafanizda bir sahne canlandirin; ornegin "bu sahneden torununu gezdiren karizma bir amca gececek, onlar tam su kosedeyken cekecegim" ya da "simdi isine gec kalmis biri kosarak gececek, ben de tam surada basacagim cekecegim" gibi. Bu sekilde yarim saat beklemeyi deneyin ve o kadrajda degisik sahneler yakalamayi deneyin. Sizinle her seyine iddiaya girerim, orada beklerken akliniza farkli sahneler gelecek ve onlari da denemek isteyeceksiniz. Yarim degil bir saat beklerseniz ihtimaller cogalacaktir. Ayrica gunes yon degistirdikce isigin etkisini de goreceksiniz. Duvarda farkli kadrajlar deneyin. Aslinda bu isi ucayak olmadan da yapabilirsiniz ama DSLR'i elinize aldiginiz anda butun planlama duracak ve gene "spontane olayim, acaip sahneler yakaliyim" fikri sizi durtecek. Ha bu arada, ucayakta M modu kullanabilirsiniz. Ornegin makroda M mod kullanmak yaygin birsey.

1... 2....... 3. Hah tamam uc ayagi varmis hakkaten. Peki 3'un ortasinda asagi sarkan 1 ne? 3'un ...?

6- RAW cekmiyor musunuz? Tamam, olabilir (keske olmasaydi...). Peki makinenizdeki keskinlik, karsitlik, doygunluk, gurultu azaltma gibi secenekleri ne kadar taniyorsunuz? Ben olsaydim teker teker tum kombinasyonlari birkac farkli sahnede denerdim. 10larca deneme cekim yapip degerleri karsilastirin ki makinenizde hangi durumda ne ayarlar yapmaniz gerektigini ogrenin. Ornegin cok parlak ve cok karanlik bolgelerin oldugu dinamik araligi asiri genis sahnelerde, makineden karsitligi ve doygunlugu dusurerek dinamik araligi bir miktar arttirabileceginizi biliyor muydunuz? Yaa, insan hergun birsey ogreniyor.

7- Makinenizi taniyin. Ornegin diyaframi tam stoplarla mi 1/3 stoplarla mi degisiyor, biliyor musunuz? Otomatik odaklama secenekleri neler? Hangi pozlama yontemi hangi ortamlarda kullanilir? JPEG sıkıştırmasını hangi seviyede kullaniyorsunuz? Flas modlarini biliyor musunuz? 1. perde veya yavas senkronize modlarindan haberiniz var mi? Manzara ya da portre gibi cekim tiplerinde renklerin hafif degistigini biliyor musunuz (doygunluk degil, tonlamalar da degisiyor)? Bunun gibi sorulara trene bakar gibi bakiyorsunuz siz daha elinizdeki aleti tam kapasitesiyle kullanmiyorsunuz demektir.


8- Yeni lens alin. Eger yukaridakileri yapmaniza ragmen hala istediginiz sonucu alamiyorsaniz, yeni lens almanin vakti gelmis. Ama bunu "kit lensimi degistirmeliyim cunku cok kotu" diye algilamayin. Su anda butun markalarin kit lensleri cok iyi. Belki sizin yeni bir aciya ihtiyaciniz vardir, belki genis diyaframa ihtiyaciniz vardir, belki makro istiyorsunuzdur? Acik konusmak gerekirse, yeni bir lense ihtiyaciniz olduguna karar verdiyseniz az cok ne alacaginizi biliyorsunuzdur. Bu karara da yeterince cok sayida fotograf cekerek varabilirsiniz. Ama bir foruma gidip "yeni lens almam lazim ne alayim?" derseniz, lense degil de "gaz"a ihtiyaciniz var demektir :) Yani "hangi lensi almaliyim"in anlami: "Ben yeni birsey aliyim diyorum. Aliyim di mi? Evet evet aliyim tabi, ama sizden de destek bekliyorum, bu soruyu ondan soruyorum. Biraz gaza getiriverin beni".

Zaten almissin ya...

9- Nihayet, "yeni makine alin". Yukaridaki herseyi yaptiniz, makineye gozunuz kapali takla attiriyorsunuz, en iyi lenslerden birkac tanesine sahipsiniz ama hala olmuyor. Iste artik makineyi yenilemenin zamani gelmis. Ama tekrar hatirlatayim: Yukaridaki maddeleri halletmediyseniz yeni makineniz ile cekeceginiz fotograflar daha iyi olmayacak (Tabi burada istisnalar da var. Ornegin D40X ile spor fotografciligi yapmaya calisiyorsaniz zaten makine seciminiz bastan yanlis). Bu arada bir ipucu: Lens almadan onceki adimlarda bile yeni makine almaniz gerektigini anlayabilirsiniz, ama bu kisiye ve makinesine gore degisecegi icin konuyu acmayalim.

SONUC

Ozetlersek,

Alışmak sevmekten daha zor geliyor
Alışmak bir yara bağrımda kanıyor
Sen yoksun kollarım boşluğu sarıyor
Alıştım birtanem alıştım sana


15 yil once asiri acikli ve arabesk gibi gelen sarki simdi nasil normal geliyor (ki bu sarki arabesk bile degil)? Calma listesinde ASDZG Santana'nin Smooth parcasiyla Deep Purple - Soldier of Fortune arasinda. Peki Selami Abi'm araya nasil girmis? Yavas yavas, yumusak yumusak, yormadan, bogazini yirtmadan soylenen sarkilar donemi kapandi mi ne :)

Kafaniz yeterince karistiysa simdi gidip fotograf cekebilirsiniz...

14 Nis 2012

Nikon'da Ozellestirilebilir Fonksiyonlar - Olcum ve Pozlama (b), Zamanlama ve pozlama kilidi (c)

Nikon'da Ozellestirilmis Fonksiyonlar yazi dizisine devam ediyoruz. Bir onceki yazida A grubunu (Odaklama-AF) aciklamistik. Simdi b ve c gruplarina, yani "Isik Olcumu ve Pozlama - Metering/Exposure" ve "Zamanlayicilar ve Pozlama Kilidi - Timers/AE lock" konularina bakacagiz.



  b Metering/exposure (Isik Olcumu ve Pozlama)


B1 ISO sensitivity step value
D700'de ISO degerlerini 1, 1/2 ve 1/3'luk stop degerleriyle arttirip azaltabiliyorsunuz. Bunu 1 stop olarak ayarlarsaniz ISO degerlerini 100, 200, 400, 800 vs.. seklinde ayarlayabilirsiniz. Bunun avantaji ISO degerlerini hizlica degistirebilmek.

Ben bu degeri 1/3'e ayarliyorum. Hatta keske 1/6 secenegi de olsaydi. AutoISO secenegini aktiflestirirseniz D700 ISO degerlerini 1/6 stopluk basamaklarla arttirip azaltiyor. Peki neden bit bit ugrasalim da hemen ISO1600'den ISO3200'e gecmeyelim?


Ornegin bir cekim yaptiniz ve parlak bolgeler (highlight) patladi ("patlama nedir ne degildir" icin bu adrese bakin). Bu durumda pozlamayi biraz kismak istediniz. ISO'yu 3200'den 1600'e indirince pozlama tam bir stop azaldi ve siz parlak bolgeleri kurtardiniz. Peki ya pozlamada 1/3 stopluk bir azalis yetiyorsa? Bu baglantida kisaca anlattigim gibi (ve histogramla ilgili yazimi okuduysaniz) bilirsiniz ki sayisal makinelerde histogramda saga ne kadar yakinsaniz o kadar iyi. Yani 1/3 stopla is hallolacakken siz 1 stop indirip detaylardan biraz feragat ediyorsunuz.


Ayrica neden seceneklerinizi sinirlandirasiniz ki?


Canoncular'a bir ipucu: Bircok videocuya gore 5DMarkII'nin en temiz goruntu verdigi deger ISO160! Ilginc degil mi? ISO160 ve katlarinin (320, 640 vs..) ISO100 ve katlarindan (200, 400, 800 vs..) daha az gurultu verdigini soyluyorlar. Basit bir google aramasiyla bu konuyu arastirabilirsiniz. Tembeller icin: Baglanti 1, Baglanti 2

Aslinda ISO50'de daha az gurultu var ama onda da dinamik aralik daraliyor, parlak bolgelerdeki detay azaliyor, buna karsilik golgelerdeki detaylar biraz artiyor. Peki neden ISO100 degil? ISO160 ISO100'e gore 2/3 stop daha fazla esneklik sagliyor da ondan.

B2 Ev steps for exposure controls
Diyafram, enstantane hizi ve basamaklama (bracketing) ayarlarini hangi stoplarla ayarlayacaginizi ayarliyorsunuz. Yukaridaki ISO gibi burada da 1, 1/2 ve 1/3 stop secenekleriniz var.

Tavsiyem, ISO'yu 1/3 ayarladiysaniz bunu da 1/3 yapin. Ayrica ISO icin soylediklerimin aynisi burada da gecerli.

Bazi fotografcilar birden fazla makine ile cekim yapiyor olabilir. Bu durumda ikinci makineniz 1/3 basamaklamaya izin vermiyorsa ayni pozlamayi almak icin 1 veya 1/2'ye gecebilirsiniz. Ama burada dusunmeniz gereken birsey var: Diger makinenizi hemen degistirin :)


B3 Exp comp/fine tune
Pozlama telafisinin basamaklarini seciyorsunuz. Gene 1, 1/2 ve 1/3 stopluk secenekler var. Tabii ki siz artik secmeniz gerekeni biliyorsunuz: 1/3.

Burada ilginc bir durum var. 1/3 haricindeki 1 ve 1/2 seceneklerini secerseniz optik bakacta pozlama telafisi +3 ve -3 basamaga kadar gosteriyor. 1/3'u secerseniz bakacta +2 ve -2 degerlerine kadar goruyorsunuz. Nedenini bilmiyorum. Ama sirf bu avantaj icin 1/3'un esnekliginden vazgecmezdim.


B4 Easy exposure compensation
D700'de varsayilan olarak bircok ayari yapmak icin bir tusa eliniz basiliyken tekerlekleri cevirmeniz gerekiyor. Yani ornegin ISO'yu degistirmek icin ISO'ya basacaksiniz, ona basliyken tekerlegi cevireceksiniz. Pozlama telafisi de ayni sekilde. Canon'un 1D serisinde de benzeri bir sistem var galiba.

Bence bir dugmeye basmaya calisirken digerini cevirmeye calismak isleri zorlastirmaktan baska birseye yaramiyor. Nikon bunu soyle savunuyor: Profesyoneller bazen tekerlekleri yanlislikla ceviriyor, boylece ayarlari bozuluyor. Ben surekli yanlislikla ayar degistiren profesyonel olarak sadece kendini yerden yere atan savas muhabirlerini dusunebiliyorum. "Yanlislikla" ne demek yahu? O tekerlekleri yanlislikla cevirebilmek icin cidden ugrasmak gerekiyor. Cantaya koyarken ya da cantadan cikarirken de ciddi "ayi" olmak gerekiyor ki tekerlekler yanlislikla donsun.

Bence bu ayari Amerikalilar yuzunden boyle ayarladilar. Herhangi bir Holywood filminda adamlarin mallarina nasil davrandiklarina dikkat edin, normal bir Avrupa ya da dogu insani oyle davranmaz. Adam telefonla konusuyor, konusmasi bitince "of cok yoruldum" deyip telefonu masanin uzerine atiyor! Ya da dizustu bilgisayarini o kadar hizli kapatiyor ki sanirsin aletle fare yakaliyor! Bu yaziyi okuyan hangi Turk evladi boyle davranir kendi malina?

Neyse, konuya donersek, bu "bas-cevir" sistemini hic sevmiyorum. Hatta sirf bu yuzden en sevdigim ozel fonksiyonlardan biri F10, ama buna ilerideki yazilarda deginecegiz.

B4 fonksiyonu ile, artik pozlama telafisi dugmesine basmadan da pozlama telafisi yapabiliyorsunuz: Sadece moduna gore on ya da arka tekerlegi cevirmeniz yeterli. Yillardir 5D, 60D, 7D gibi govdelerde bu zaten boyle, yani sadece arka tekerlegi cevirip pozlamayi rahatca degistirebiliyorsunuz, ve hicbir Canoncu nedense bu ayari "yanlislikla" degistirmekten sikayet etmiyor (gerci "fotograf Nikon'la cekilir, video istiyorsan Canon al" diye birsey var di mi? Evet evet tabi...).

Burada "On", "Off" ve "On (Auto Reset)" secenekleri var. "On (Auto Reset)" seceneginde pozlama telafisini sadece tekerlegi cevirerek yapiyorsunuz ve makineyi her acip kapattiginizda pozlama telafisi sifirlaniyor. Ben bunu seciyorum ki makineyi her actigimda 0 telafi ile basliyim.

 "Yanlislikla" tekerlegi cevirmeyi de uzun sure denedim ama basaramadim, demek ki benden profesyonel olmaz arkadas...

B5 Center-weighted area
Merkez agirlikli olcum metodunu kisaca burada anlatmistim. D700'de bu modda ortadaki alana pozlamayi hesaplarken %75, geri kalan kisma %25 agirlik veriliyor. Bu alan varsayilan olarak 12mm.

Yukarida sari boyali alan 12mm'lik varsayilan alan. B5 ile bu alani 8, 12, 15, 20mm ve "Average" olarak ayarlayabiliyorsunuz. Bu secenekler sizin keyfinize kalmis, deneyerek en iyisini bulmaniz lazim. Yalniz bu ayari degistirirseniz yukaridaki daire degismiyor, yani olcum yapilan orta alani tahmin etmeniz lazim.

"Average" seceneginde artik orta alan falan kalmiyor ve sahnenin tamami kullanilip ortalama bir pozlama degeri hesaplaniyor. Yalniz bu Matrix'ten farkli. Matrix'te milyon tane algoritma var, bu "Average" seceneginde dogrudan ortalama kullaniliyor. Bazi durumlarda Matrix ile ayni sonucu verebiliyor, bazen de cok farkli sonuc aliyorsunuz.

Eger "non-CPU", yani govdeyle haberlesemeyen eski bir lens kullanirsaniz bu degerleri 8-12-15-20 olarak secemiyorsaniz, varsayilan olarak D700 12mm'yi seciyor. "Average" secenegini de secebilirsiniz.

Ben 12mm birakiyorum.

B6 Fine tune optimal exposure
Bu secenekte D700'e her cekimde belirli bir pozlama telafisi yapmasini soyluyorsunuz. Yani siz cekim sirasinda pozlama telafisi yapmasaniz bile D700 B6'da sizin istediginiz kadar bir telafi uygulayacak.

Her olcum metodu icin ayri deger belirleyebiliyorsunuz, yani Matrix icin +1EV verirken Merkez agirlikli olcum icin -1/3EV ayarlayabilirsiniz (ayarlari 1/6 basamaklarda yapabiliyorsunuz). Bu durumda D700 matrix olcumde bir pozlama hesaplayacak ve o pozlama degerine +1EV uygulayacak.

Bu secenek cekim sirasinda belli olmuyor. Yani arka LCD'de, ustteki LCD'de veya optik bakacta bu ayari yaptiginiza dair bir uyari yok, bu yuzden biraz gizli ve tehlikeli bir ozellik.

Yapmanizi pek onermem. Onun yerine duruma gore tekerlekten pozlama telafisi yaparsiniz olur biter. "Belki" makineniz fabrika cikisli olarak her zaman eksik ya da cok pozluyordur, bu durumda bir ayar yapabilirsiniz.


         c Timers/AE lock (zamanlayicilar ve pozlama kilidi)


C1 Shutter-release button AE-L
 Eskiden kompakt makinelerin hemen hepsinde deklansire bastiginizda pozlama kilitlenirdi. Yani ornegin makineyi bir yana cevirdiniz ve dugmeye yarim bastiniz. Makineyi baska tarafa cevirdiginizde pozlama degismezdi. Artik yeni bazi kompaktlarda bu yok.

C1 secenegi ile D700'un deklansor tusu ile pozlamayi kilitleyebiliyorsunuz, yani dugmeye yarim bastiginizda pozlama kilitleniyor ("On" secerseniz).

Pek onermem. Onun yerine kocaman AE-L tusu var, onu kullanin.

AE-L tusuna bastiginiz zaman pozlama kilitleniyor, ama "Exposure shift - Pozlama kaydirmasi" denen birseyi yapabiliyorsunuz. Ornegin AE-L'ye bastiginizda makine 1/500 ve f8'e karar verdi. Bu dugmeye basiliyken on ya da arka tekerlegi cevirip 1/250 ve f11 veya 1/1000 ve f5.6 degerlerine cevirebiliyorsunuz (1/125 f16 vs.. seklinde devam edebilirsiniz tabi).

Ben C1'i "Off" birakiyorum, boylece sadece AE-L pozlamayi kilitleyebiliyor.

C2 Auto meter-off delay
Makinenin pozlama sisteminin ne kadar acik kalacagina karar veriyorsunuz. DSLRlar pozlama sirasinda bayagi pil harcarlar, bu yuzden piliniz cok azalmissa ya da yetmeyecegini dusunuyorsaniz en dusuk 4sn secenegini secebilirsiniz.

Yalniz aniden cekmeniz gereken bir durum oldugunda siz pozlamayi aktiflestirene kadar poz kacabilir, bu yuzden 6 ya da 8 saniye bence en uygunu.

Spor fotografcisiysaniz bu sureyi olabildigince uzun tutmaniz iyi olur, cunku yarim saniye bile guzel bir sahneyi kacirmak icin yeterli.

C3 Self-timer delay
Deklansor gecikmesini 2, 5, 10 ve 20 saniye olarak ayarlayabiliyorsunuz. Ondeki odak yardimci isigi son iki saniyeye kadar aralikli, son iki saniyede surekli yaniyor. 2 sn gecikme secerseniz surekli yaniyor. Bu ayar keyfinize kalmis. Makro cekiyorsaniz, uzaktan kumandaniz yoksa ve iyi bir ucayaginiz varsa 2 sn bile yeterli. Topluluk cekimlerinde 5-10sn uygun.

Bu arada makro cekimleri icin eger kablolu-kablosuz kumandaniz yoksa d9 (Exposure delay mode) secenegini de aktiflestirmeniz lazim. Neden? Cunku ayna kaldirma (mirror-up) ve zamanlama secenekleri ayni anda olmuyor! Cunku neden? Cunku Nikon'da zamaninda bir isguzar bu iki secenegi ayni tekerlegin uzerine koymus, dolayisiyla birini sectiginizde digerini secemiyorsunuz! Ve her nedense Nikon yillardir bunu duzeltmedi! Diger butun markalarda zamanlayici ve ayna kaldirma seceneklerini ayni anda ayarlayabilirsiniz, boylece ornegin 5 saniye gecikmeden once ayna acilir, cekim yapilir ve ayna kapanir ki boylece titresim olmaz. Nikon'da zamanlayicinin yaninda d9 gibi bir garabet secenegi secmeniz gerekiyor ki cekim 1 saniye geciksin, titresim olmasin. Dizayn harikasi, kullanici dostu Nikon!

C4 Monitor-off delay
LCD ekranin farkli menulerin (cekilmis fotolara bakis, menunun kendisi, INFO ekrani ve cekimden sonra fotoya bakmak icin) kac saniye acik kalacagini ayarliyorsunuz. 4 saniye - 10 dakika arasi secimler var. harici guc kaynaginiz yoksa pili cok kisa surede tuketeceginiz icin 1 dakikanin altinda tutmanizi oneririm. Ben hepsini 10 saniyeye cekiyorum. Zaten deklansore hafif basinca LCD kapandigi icin ihtiyaciniz olmadiginda LCD'yi kapatmak cocuk oyuncagi.




9 Nis 2012

Gunun sozu

Demokratik bir toplum için en büyük tehlike yolsuzluklara,karanlık olaylara ve haksızlıklara karşı kamuoyunun duyarlılığını yitirmesidir!

Uğur Mumcu

Deniz Feneri'nde orgut yokmus megersem. 100 kisi bir araya sans eseri gelmis, sans eseri Almanya'dan paralar aktarilmis ve ic edilmis. Sansli insanlarin memleketi, Turkiyem.

Refah Partisi'nin milyarlari da boyle sans eseri kaybolmustu. O davada yargilanmayi bekleyenler simdi Turkiye'nin en yuksek konumunda oturuyor.

Vay anam vay..

8 Nis 2012

Ani Yakalamak Icin Ilginc Bir Yontem

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

D700'de ilginc bir ozellik var. D3 ve D300'de de oldugunu saniyorum. D7000 ve D90'da var mi emin degilim, ama sizde varsa kontrol edebilirsiniz.

Ornegin 100 metre kosusunda bitis cizgisinin arkasindasiniz ve butun atletleri goruyorsunuz. Atletler kosmaya basladi ve sizin uzerinize dogru geliyorlar. Sporcularin fotograflarini seri halde cekiyorsunuz ama yarisi birinci bitiren atletin sadece belden yukarisini tam bitirme cizgisini gectigi anda cekmek istiyorsunuz. Yani amca tam cizgiyi gecerken sadece belden yukarisini cekeceksiniz. Iki yontem aklima geliyor:

1- Bitis cizgisini de kadraja alip sonradan sadece belden yukarisini birakacak sekilde kesmek
2- Manuel odak modunda odagi bitis cizgisine ayarlayip tam amca gecerken deklansore basmak.

Bir ucuncu yol daha var: Siz deklansore basili tutuyorsunuz, odak noktasi doldugu zaman makine cekimi kendi yapiyor! Nasil mi? Ahanda boyle:

- Once bu sayfayi okuyorsunuz.
- Makineyi tekli cekim moduna aliyorsunuz (S-Single Servo). Yalniz bunu saniyedeki cekim sayisiyla karistirmayin, bu odak modu olarak tekli cekim.
- S, CL ya da CH (tekli cekim, yavas seri cekim, hizli seri cekim) modunda olmaniz farketmez.
- A1 ve/veya A2 ozel fonksiyonlari "Focus" durumuna getiriyoruz ki makine odak gerceklesmeden cekim yapmasin.
- A5 "AF Activation" secenegini "AF-ON" haline getiriyoruz, boylece otomatik odagi AF-ON tusuna tasiyoruz. Artik deklansorden AF yapamiyorsunuz.
- Odagi tam bitis cizgisine ayarlayip kadrajimizi istedigimiz yere getiriyoruz (sporcu karsidan geldigi icin bunu ayarlamak kolay).
- Simdi tek yapmaniz gereken elinizi deklansore basili tutup beklemek. Odak noktasinda odak olustugu zaman, yani sporcu tam bitis cizgisinden gecerken, makine cekimi kendisi yapacak! Garantiye almak icin seri cekim moduna alip birden fazla cekim de yapabilirsiniz.

Yukaridakilere alisinca ayarlamak cok kisa suruyor, ve sonunda elde edeceginiz seye degiyor. Ben arabalarda denedim, bayagi begendim.

Manuel odak yapip sporcu tam cizgiden gecerken kendiniz de cekmeyi deneyebilirsiniz ama ya zamani tam ayarlayamazsaniz? Bunun yaninda surekli odak yapip (AF-C) seri cekimle (CH) sporcuyu surekli takip de edebilirsiniz ama 1- Sporcunun tam cizgiyi gectigi ani nereden bileceksiniz? 2- Ya tam cizginin orada lens odagi kacirirsa?

Sokakta insanlari cekerken de iyi bir teknik. Bir amcanin nereden gececegini tahmin ediyorsunuz, makineyi ayarlayip tam o anda cekim yapmasini sagliyorsunuz. Bunun bir avantaji da oturup bir "sahne" dusunmek. Yani "bu amca buradan gecer, bu arada arka plan da boyle olur" diye dusunerek planli cekim yapmak ayri bir zevk.

Aklinizda olsun...

7 Nis 2012

Isik Olcum Metodlari - Hangisini Kullanalim?

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

Eskiden fotografcilar harici isik olcum aleti kullanirmis. Simdi de kullaniliyor, ama eskisi kadar yaygin degil. Neden? Cunku DSLRlar kendi baslarina son derece basarili sekilde olcum yapabiliyor. Hala ayni aletleri kullanan fotografcilar mevcut. Ornegin studyoda ya da disarida hazirladiginiz bir sahnede birden fazla flasli cekimlerde isik olcum aletleri hala kullaniliyor. En cok kullanilan markalardan biri Sekonic. Su sitede guzel bir ozet var: http://www.bhphotovideo.com/indepth/photography/buying-guides/light-meters .

Ama konumuz harici olcumler degil. Insanlarin %99'u gibi fotograf makinenizdeki sistemi kullandiginizi varsayiyorum.

Farkli markalarin farkli olcum algoritmalari ve yontemleri olsa da, DSLRlarda yaygin olarak kullanilan uc isik olcum yontemi var: Sahnenin geneline bakilan, sahnenin geneline bakilip orta noktaya daha cok onem verilen ve tek noktadan olcum. Bunlar Nikon'da sirasiyla: Matrix, Center Weighted ve Spot.


Bunlarin detaylarina girmiyorum, sadece cok kabaca ozetliyim:

Matrix/Evaluative: D700'de tum sahne 1005 parcaya bolunuyor (yatayda 67 duseyde 15). Bu bolgelerdeki isik bilgisi bir CCD tarafindan okunup Nikon'un veritabanindaki sahnelerle karsilastiriliyor ve pozlamaya boylece karar veriliyor. Tabii ki bu is bu kadar basit degil. D700'de lensin acisina, odak mesafesine, renk bilgisine, sahnenin genel isigina ve hatta D700'le beraber artik odak noktasina da bakiliyor ama detaylara giresim yok. Bilmeye cok gerek de yok zaten.

Merkez Agirlikli Yontem (Center Weighted Metering): Bu sistemde gene sahnenin geneline bakiliyor ama sahnenin orta noktasindaki isik bilgisi daha onemli oluyor (%75 orta, %25 geri kalan bolge). D700'de bu "orta bolge" optik bakacta belli oluyor:
Bu sariyla gosterilen alan D700'de 8-20mm arasinda degistirilebiliyor. Varsayilan dairenin capi 8mm (yukarida gosterilen).

Nokta Olcum (Spot Metering): Spot Turkce'de "nokta" demek. Bu modda makine tek noktadan olcum yapiyor. Makine modelinize gore bu sadece orta nokta da olabilir odaklanan nokta da. D700, 51 odak noktasinin her birinden nokta olcumu alabiliyor. Bazi modeller sadece orta noktadan nokta olcum alabiliyor.

Not: Bu yaziyi D700'u baz alarak yaziyorum, dolayisiyla bazi terimler Nikon'un kullandigi gibi olacak ama genel teori dogru sayilir.

PEKI HANGISI?

Aslinda, sayisal SLRlar filme gore cok avantajli: Arkadaki LCD'de cektigini aninda gorebiliyorsun. Bu yuzden eskisi gibi ugrasmaya gerek kalmiyor, cek-bak (asiri basite indirgedigimin farkindayim).

Matrix/Evaluative: Bu olcum yontemi %90 herkese yeter. Zamanimizin DSLRlari bircok sahneyi degerlendirmekte yeterince basarili. Yani bu olcum yontemini secip tum cekmek istediginiz durumlarin %90'inda basarili olmaniz mumkun.

Peki Matrix olcum yontemini kullanmamaniz gereken yerler yok mudur?

- Tekli odak noktasi kullaniyorsaniz. Bu cok bilinen birsey degil, ve her zaman gorulen bir sorun da degil ama detay olarak aklinizda kalsin, birgun isinize yarar. Nikonlar D3'ten beri Matrix olcum yonteminde odak noktasina daha cok onem veriyor. Canonlar da Evaluative'de ayni mantigi kullaniyor. Basitce, tum sahneden okuma aliniyor ama odak noktasinin daha onemli oldugu varsayilip pozlama degerleri ona gore hafifce degistiriliyor (Spot-Nokta olcumle karistirmayin). Ornegin guzel isiklandirilmis bir sahnede siyah giyinmis birini cekmek istiyorsunuz. Tekli odak kullanirsaniz Matrix sistemi odak noktasindaki objeye daha cok onem verecegi icin siyahi biraz acmak isteyecek ve duzgun pozlanmis sahnenin tamami gerekenden fazla pozlanacak. Bunu ben her zaman yasamiyorum, ama oldugunda can sıkıcı oluyor. Coklu odak kullaninca cok sorun yok.
- Her seferinde ayni sonucu verecek bir sistem istiyorsunuz. Garip ama matrix tarzi olcum sistemler benzer durumlarda farkli sonuc verebiliyor. Algoritmalar o kadar kompleks ki bir sahneyi cekiyorsunuz, kamerayi baska yone cevirip ayni yere geri cevirdiginizde pozlamada milimetrik farklar olabiliyor. "Olabiliyor" dedim, "oluyor" demedim. Diger olcum metodlari daha tahmin edilebilir sonuclar veriyor.
- Asiri kontrastli sahneler. Matrix tarzi olcum sistemleri parlak bolgeleri (highlight) kontrol altinda tutmak isterler, bu yuzden bu sistem golgeleri cok karartabilir. Ya siz golgeleri daha da acip parlak bolgelerde o kadar detay istemiyorsaniz? Bu durumda merkez agirlikli olcum deneyebilirsiniz, hatta daha da iyisi en parlak ve en karanlik bolgelerden nokta olcum alip ortalamayi kullanmak (manuel modda), ama tabi zamaniniz varsa.
- Asiri parlak durumlarda. Ornegin karli ve acik bir gun, ya da gunesli bir sahil. Boyle durumlarda merkez odakli olcum sistemi daha iyi olcum yapabilir. LCD'den kontrol edip pozlama telafisiyle oynamayip bir daha cekmek de mumkun ama acil durumlar icin bu gibi kosullar icin merkez agirlikli olcumu deneyip uzmanlasmaya calisin.
- Fotograftan iyi anliyorsunuz, hangi durumda nasil bir pozlama istediginizi tahmin edebiliyorsunuz ve makinenizin hangi durumlarda nasil davranacagini iyi biliyorsunuz. Bu durumda matrix sizi kesmeyecektir.
- Sahnede tek bir isigin aydinlattigi sanatciyi cekeceksiniz. Bu durumda nokta olcum tek sansiniz gibi birsey yoksa matrix olcum yontemi tum sahneyi asiri karanlik gorup acmak isteyecek ve ISO'yu asiri arttirip enstantaneyi asiri dusurerek igrenc bir sonuc almanizi garantileyecek.
- Kus cekmek istiyorsaniz ama gokyuzu o kadar parlak ki kuslar surekli siyah cikiyor. Bu durumda nokta olcum metodu en iyi sonucu verecektir. Arkadan isik alan portreler de ayni sekilde nokta olcumle daha iyi sonuc verebilir.

Yukarida yazilanlarda aslinda "su sahnede kesinlikle su yontemi kullanin" dememey calistim, cunku kesin receteler yok. Her durumum kendine ozel kosullari var, ayrica fotografi cekenin de sahneyi degerlendirmesi gerekiyor.

En en en guzeli, olcum yontemleri ve LCD'ye guvenmeyip histograma bakmak. Bazi makineler cekim sirasinda da histogram gosteriyor, ama son 5 yildaki DSLRlarin tamaminda cekilmis fotografin histogramini gorebiliyorsunuz. Sadece parlaklik (luminance) histogrami da profesyoneller icin yeterli olmayabilir, mumkunse RGB histogramlarina da bakmak iyi birsey.

Detay uzerine detaya giriyorum, en iyisi burada kesmek...


4 Nis 2012

Nikon'da Ozellestirilebilir Fonksiyonlar - Otomatik Odaklama (a)

TAŞINDIK: http://halkboyleistiyor.com

D700 eskidi. Neden? Cunku D800 cikti. Ahahahahaaaa :)  Yalan tabi. Tas gibi hala tu tu tu masallah. Ayni sekilde 5DMarkII de eskimedi. Hatta 5D bile hala muhtesem. Efsaneler olmez. (Olurlerse sehit deriz olur biter, malum bu aralar hukumet elinin degdigine sehitlik dagitmakla mesgul. Ankara’ya yakinsaniz kendinize bir sehitlik unvani kapatmaya bakin, olmadi Bakan Sahin’e mektup yazin onun eli bol)

Elinizde D700 varsa ve ”En yenisi benimki olmali” hastaliginiz yoksa (iki yilda bir ben yakalaniyorum), yenisini almak icin gercekten gecerli sebepleriniz olmali. Bu sebepler farkli forumlarda ve sitelerde tartisildi, ben daha detaya girmiyorum.

Konunun disina cikmayalim.

Elinizdeki herhangi bir elektronik aleti ne kadar efektif kullaniyorsunuz? Etrafimdaki arkadaslarimdan edindigim tecrubeye gore, bir alet satin aldiginda kullanim kilavuzunu okuyanlarin orani istatistik olarak anlamsiz olacak kadar kucuk. Yani kitap okumayi zaten gectim, para verip aldigin aleti bile kullanmayi deneme-yanilma ile ogreniyoruz. Ben arabalarin kullanma kilavuzuna da bakiyorum. Yeni arabalarin radyolari bile acaip karmasik geliyor, ya da hic beklemediginiz bir dugme hayatinizi cok kolaylastirabiliyor.

Fotograf makineleri de boyle. Bircok forumda ”5DMarkII aldim, ISO’yu nasil degistiriyoruz” tarzi sorulmamasi gereken sorulari goruyoruz. Karmasik fonksiyonlari anlarim ama ISO degistirmeyi de oku be adam (ya da bayan!)!

Ama bazi fonksiyonlar oyle kolay olmuyor. Bazilarini okusaniz bile anlamiyorsunuz. Anlamak icin ya daha once o isi yapmis olmaniz gerekiyor ya da birebir denemek. Ornegin flas fonksiyonlarini sadece okuyup bir seferde ogrenebilen delikanli arkadaslar hemen kosup IQ testi yaptirsin.

D700’deki fonksiyonlarin cogu tum Nikonlar’da ortak, dolayisiyla asagidaki ozel fonksiyonlari ogrenerek diger Nikon govdelerindeki fonksiyonlari da buyuk oranda anlamis olacaksiniz.

Butun hepsini anlatmaya calismak deli sacmasi. Zamanim oldukca eklerim.

OZEL AYARLAR (CUSTOMS SETTINGS)

D700’de ozel ayarlar menusu asagidaki gibi:


 
Bendekinde Turkce menu yok, Turkiye’de satilanlarda da yok diye biliyorum.
Basliklar zaten buyuk oranda kendini anlatiyor. Sirayla baslayalim:

a Autofocus (Otomatik Odaklama)

A1 AF-C priority selection
AF-C, otomatik odakli seri cekim modu demek. Bu ayardaki secenekler:

-          Relesase: Seri cekim modunda makine odaklamaya calisiyor, ama siz deklansore bastiginiz anda fotograf cekiliyor. Yani makine odagin yakalanip yakalanmadigina bakmiyor.
-          Release+Focus: Makine hem odak yapmaya calisip hem sizin deklansore basmaniza tepki vermeye calisiyor. Biraz %50 odaklama %50 deklansor oncelikli mod gibi.
-          Focus: Makine odaklamadan cekim yapmiyor. Yani sizin deklansore basip basmamaniz onemli degil.

A2 AF-S priority selection
Yukaridakilerin aynisi (Release+Focus secenegi yok), sadece tekli cekim modu icin gecerli. Ben “Release” secenegini makro cekimlerinde kullaniyorum, onun disinda surekli “Focus” secili.

Buradaki AF-S ile lenslerdeki AF-S'yi karistirmayin. Aslinda kullanicilarin kafasini karistiran Nikon. Bu menudeki AF-S aslinda "Single Servo AF", yani bildigin tekli cekim. Lenslerdeki AF-S, lenste otomatik odak morotunun oldugunu anlatir.

A1-A2: Peki bunlari ne zaman kullanacagiz? Yani hangi durumlar icin hangisi daha iyi ?

Tekli cekim modu kolay, eger “basar basmaz cekeyim” derseniz “Release” sececeksiniz. “Odak olmadan cekim yapmasin” derseniz Focus secilecek. Ikisinin ortasi icin ortadaki secenek iyi (yapma ya?).

Coklu cekim icin de durum soyle: Ornegin Formula1 yarisindasiniz ve oturdugunuz yerin onunden soldan saga araclar geciyor. Eger araclarin size uzakligi uzun sure degismiyorsa Release+Focus modunu secebilirsiniz. Arac soldan gelirken makine araci odakladi, eger mesafe cok degismiyorsa odak cok degismeyeceginden makine yeniden odaklamak icin cok ugrasmayacak, dolayisiyla cekiminiz cok bolunmeyecek.

 
Bu durumda eger odagin degismeyeceginden eminseniz sadece “Release” bile secebilirsiniz. Ornegin olimpiyat stadi etrafinda kosan kosuculari cekiyorsunuz ve virajin icindesiniz. Bu durumda sadece Release secenegini secebilirsiniz cunku virajda kosucularin size mesafesi degismeyecek, dolayisiyla yeniden odaklamaya gerek olmayacak.


 
Eger size karsi gelen araclari veya kosuculari seri halde cekmek istiyorsaniz, “Focus” secenegini secmek isteyebilirsiniz. Bu durumda govde ve lens odagi yakalamak icin ugrasacak ve bir odak yakaladiginda cekimi yapacak. “Release+Focus” da olabilir. Boyle durumlarda makine+lens ikilisinin hizli objeleri yakalamasi icin dua etmeniz gerekiyor dogal olarak. Kuscularin da Focus secenegini secmelerini tavsiye ederim.


 
Ben AF-C durumunda genelde “Focus+Release” kullaniyorum.

A3 Dynamiz AF Area
Ornegin makinede AF-C secenegindesiniz (surekli odakli cekim) ve araba yarisi cekiyorsunuz. Objeyi guzel ortaladiniz ve cekime basladiniz (odaklanacak noktayı siz seçiyorsunuz). Eger obje seçtiğiniz noktadan ayrilirsa, A3 secenegi ile objeyi kac noktayla takip etmek istediginizi seciyorsunuz.



D700 fabrika ayari olarak 9 noktayla geliyor. Bu secenekte makine objeyi sadece odak noktasinin bir nokta uzagindaki (yani etrafindaki) 9 noktayla takip edecek. Ornegin yaris arabalari, kosan sporcular gibi sonraki hareketini az-cok tahmin ettiginiz cekimler icin bunu kullanabilirsiniz. 21 ve 51 nokta da ayni sekilde, sadece nokta sayisini arttiriyor. Ornegin kus cekimi gibi ne zaman ne olacagini tahmin edemediginiz cekimlerde 51 nokta avantajli.

9'u neden kullanasiniz peki? Ornegin futbol cekimi yapiyorsunuz. Futbolcuya odaklandiniz. Eger 9 secenegini secerseniz odak sistemi futbolcudan cok uzaklasamadigi icin genel olarak odak futbolcuda kalir. 51 nokta secerseniz odak sistemi daha fazla noktaya bakacak ve diger futbolculara da kayabilecek.

51 noktali 3B takip sistemi ilginc. D700 burada odakladiginiz objeyi takip ederken renk bilgisini de kullaniyor. Bu ornegin kirmizi cicekler arasinda ucan bir ariyi takip etmek icin cok iyi ama sari cicekler arasinda ucan sari bir ariyi takip etmekte zorlanir, bu yuzden her zaman 3D secenegini secmemekte fayda var.

A4 Focus tracking with lock-on
Bu secenek AF-C (surekli odaklama) modu icin.
Bu secenekte govdeye eger cekeceginiz objeyle araniza baska bir obje girerse, odaklamayi ne zaman degistirmesi gerektigini soyluyorsunuz. Ornegin sokakta yururken bir sokak calgicisi gordunuz ve cekmeye basladiniz. Eger sizinle calgici arasina baska insanlar girerse, bu ayar makineye odagi yeniden ayarlamasi icin gereken zamani soyler. 4 secenek var: Long, Normal, Short, Off. “Long” seceneginde araya bir obje girerse makine odagi degistirmek icin uzun sure bekler. “Off” seceneginde araya obje girer girmez odagi degistirir.

Varsayilan deger “Normal”, yani makine odagi degistirmek icin bir sure bekliyor. Su durumlarda “Off” harici bir secenek deneyebilirsiniz:


 
Yukaridaki sekilde asil cekmek istediginiz kisi ile araniza kosturan atletler (!) giriyor. Eger A4 secenegini “Off” yaparsaniz araya her atlet girdiginde makine ona odaklamaya calisir, atlet ciktigindaysa tekrar muzisyene odaklamaya calisir. Pek istenen birsey olmasa gerek. Benzer bir senaryoda, futbol macini cektiginiz cocugunuzu odakladiniz ama araya surekli diger veletler giriyor. Bu durumda A4 ayarini “Long” olarak ayarlarsaniz araya giren cocuklar odak sistemini cok karistirmaz.

Peki ne zaman “Off” yapmaliyiz? Cektiginiz sey hareketliyse ve araya birsey girmeyeceginden eminseniz bu ayari “Off” yapmanizi tavsiye ederim. Ornegin bocek makrosu cekiyorsaniz ve surekli otomatik odak (AF-C) kullaniyorsaniz net alan derinligi zaten bit kadar, bir de hayvan ileri-geri kipirdiyorsa odak sisteminin onu surekli takip etmesi gerekir. Ayni sekilde uzerinize dogru kosan atletler veya gelen arabalari cekecekseniz odak sisteminin objeyi surekli takip etmesini istersiniz. Iste bu durumda “Off” en iyi secenektir.

A5 AF activation
Odaklamanin deklansorle mi AF-ON ile mi yapilacagini belirler. Bu ayar cok faydali. Yukaridaki A4’e benziyor, ama A4 seri cekimlerde faydali. Tekli cekimlerde cok faydasi yok.
Deklansor genelde once odaklama yapar, sonra ceker. Bu ne demek? Yani siz her deklansore bastiginizda makine odak yapmak isteyecek. Peki objeniz cok yer degistirmiyorsa ve siz pozu yakaladiginiz anda cekmek istiyorsaniz?

Senaryo 1:
Konser cekimi yapiyorsunuz. Sarkici yerinde sabit. Arada degisik pozlar veriyor ama siz her deklansore bastiginizda makine yeniden odaklamak istedigi icin ani kaciriyorsunuz. Seri cekim yapsaniz binlerce fotograf olacak. “Manuel odak yaparim” da bir cozum, ama daha kolayi var. Odaklamayi sadece AF-ON dugmesine verin. Boylece makine sadece siz istediginizde odak yapacak ve siz de istediginiz anda cekim yapabileceksiniz.

Senaryo 2:
A4’teki senaryoyu dusunun, ama seri cekim yapmiyorsunuz. Araya insanlar giriyor cikiyor. Eger AF deklansor dugmesindeyse her bastiginizda alet araya girenlere de odak yapmak isteyecek. Bu durumda AF’yi AF-On’a atiyorsunuz ve sadece istediginizde odaklama yapiyorsunuz, istediginiz zaman da cekim yapiyorsunuz.

Ilk basta AF-On'u kullanmak garip gelecektir ama alisinca birakmak istemeyeceksiniz. Yalniz bir uyari: Eger makineyi esinize veya bir arkadasiniza veriyorsaniz bu fonksiyonu varsayilana cevirin cunku kimse AF-On'a basmiyor. Eger yapmazsaniz sonucta elinizde odaklanmamiz bir suru fotograf olacak.

Bu fonksiyonun ise yaradigi bir durum su baglantida: Baglanti

A6 AF point illumination
Optik bakacta gorunen AF noktalarinin, odak oldugunda kirmizi yanip yanmamasini sectiginiz secenek.

On: Odak basarili oldugunda odak noktasi her durumda kirmizi yanar.
Off: Odak noktasi hicbir zaman aydinlatilmaz.
Auto: Eger odak noktasinin arkasinda yeterli kontrast varsa alet bu AF noktasini aydinlatmaz. Ornegin parlak gokyuzu ya da beyaz duvar gibi arka planin zaten aydinlik oldugu durumlarda siyah AF noktasini gormek kolaydir, bu yuzden bu nokta aydinlatilmaz.

Ben "On" birakiyorum.

A7 Focus point wrap-around
Odak noktalarini istediginiz gibi seciyorsaniz bu secenek yararli. D700'de odak noktalari arasinda geziniyorsunuz diyelim. 51 noktadan en sagdakine geldiniz ama hemen en sola gecmek istiyorsunuz. En sagdayken tekrar saga basarsaniz AF noktasi en sola atlar, boylece sola dogru aradaki AF noktalarini gecmek zorunda kalmiyorsunuz. Faydali birsey.

A8 AF point selection
Burada iki secenek var: 51 ve 11. Elle odak noktasini degistiriyorsunuz diyelim. 51 nokta arasinda gezinmek size uzun geliyorsa 11 noktaya indirirseniz odak alaninda daha hizli gezinirsiniz.

Burada iki sey var: Birincisi, bu secenek sadece ilk odak noktasini secerken onemli. AF-C sirasinda 11 bile secseniz ilk odak yakalandiktan sonra 51 AF noktasi hala calisiyor olacak. Ikincisi, 11 noktadan sadece 3 tanesi cross olacagindan (ortadakiler) dusuk isikta diger 8 nokta odaklamada sikinti yasayabilir.

Ben 11 birakiyorum cunku 51 odak noktasi arasinda gezinmek olum gibi.

A9 Built-in AF-assist illuminator
D700'de (ve bircok Nikon'da) dusuk iskta otomatik odaklama sistemine yardimci olmak icin bir yardimci LED vardir. Bu secenekle bu LED'i acaip kapatabiliyorsunuz.

Cogu durumda insanlari rahatsiz ettigi icin ben kapatiyorum.

A10 AF-ON for MB-D10
Eger MB-D10 kullaniyorsaniz, bunun uzerindeki AF-On dugmesinin gorevini bu secenekle degistirebilirsiniz.


YAZI DIZISINE B VE C FONKSIYONLARIYLA DEVAM EDIYORUZ: TIKLA


...