29 Mar 2013

Megapikseller ve biz

Konu DSLRlar ve aynasızlar. Kompakt makinelerde de benzer sorunlar var ama onlar birkaç seneye öleceği için bahsetmeye gerek yok :) Belki ölmeyecekler ama Sony'nin 18-20MP'lik kompaktlarını gördükçe "bitsin bu ceza" diyorum kendi kendime...

DSLRlara ve aynasızlara dönersek... Çok megapiksel iyidir. Baştan söylemek lazım. Aynı koşullar altında zamanımızın 24MP'lik APS-C makineleri daha birkaç yıl önceki 10MP'lik APS-Clerden daha iyi. Nikon D800 36MP ve piksel bazındaki performansı bile Nikon D700'den daha iyi. Demek ki çok MP iyidir. Şaka yapmıyorum. "Yüksek ISO'da çok başarılı değil" denen Sony A77 bile 10-12MP'lik APS-C DSLRlardan daha iyi. Olympus OM-D bile 3-4 sene öncesinin 10-12MPlik DSLRları seviyesinde ya da daha iyi.

Her yeni nesilde MP artışı olduğunda klasik yakınmadır: "Artık bu sınır olmalı. Daha ileri gidilmemesi gerektiği belli oldu!". 1Ds'in incelemelerine göz atın, çoğu "11MP'lik 1Ds mükemmel ama en iyi objektiflerle kullanırsanız" diyor. 11MP! Ne diyosun! 6MP'liklerden sonra Canon 8MP'lik DSLRlarıı piyasaya sürdü, sonra 10MP. 10MP olunca "artık en iyi objektifleri kullanmanın zamanı geldi" dediler. 15MP çıktı "aaa artık yeter" dediler. 7D 18MP ile çıktı ortalık çalkalandı: "Canon ne yaptığını sanıyor? Herkes L ya da Zeiss objektif almak zorunda mı? Bak Nikon ne güzel 12MP ile gidiyor." Sonra Sony'nin 16MP'lik APS-C algılayıcısı geldi, "Bak Nikon ne güzel 12MP" diyenler susuverdi. Sonra Sony 24MP'lik modellerini sürdü piyasaya, "sınıra dayandık" dediler. Bu "sınır" nasıl birşey ki? Her PKK saldırısından sonra "artık bıçak kemiğe dayandı" diyen politikacı gibi, o bıçak nedir kemik nasıl birşeydir ki sürekli birbirine dayalı (bu aralar bıçakla kemiğin ne olduğu meydana çıktı aslında...).

Canon'un 5DMarkII'si çıktı "21MP fazla bak Nikon 12MP ile mükemmel, D3s gibisi yok" dediler. Halbuki şu anda D600 ve D800 D3s'e yüksek ISO'da bile kafa tutuyor.

Sizce de bu işte bir sorun yok mu?

Teoride piksel sayısı arttığı için piksel başına düşen ışık miktarı düşüyor, bu yüzden "teoride" piksel sayısı arttıkça fotoğraf kalitesinin düşmesi lazım. Bu noktada "teori"yi tartışmak lazım. Teknolojik gelişmeleri zaten bir kenara koyalım (pikseller arasındaki duvarların kaldırılması, öndeki devrelerin arkaya alınarak daha fazla ışığın ışık toplayıcılara gelmesini sağlama, devre ve yongalardaki gelişmeler vs..), size şöyle bir şekil göstereyim:
Ne yaptık? Aynı alanlı algılayıcıya 4 kat fazla piksel sıkıştırdık! Tanrılar çıldırmış olmalı! Bu kadar piksel kesinlikle bela! En iyi objektifler lazım ki bir işe yarasın. Onu bırak, ISO800'de bile piksel bazında felaket olacak bu!

Öyle değil mi ya?

Şimdi düşünelim. Piksel bazında her piksele daha az ışık geleceği kesin. Peki fotoğrafın toplamına gelen ışık azalıyor mu? Piksellerin arasındaki duvarların olmadığını varsayın (yeni algılayıcılar böyle). Algılayıcı alanı değişmiş mi? Hayır. Yani fotoğrafa gelen toplam ışık azalmış mı? Alan değişmediği için bence aynı kalmış. Sence?

Peki toplam ışık değişmediyse, sorun ne? Birçok sorun olabilir. Bunların en önemlilerinden ikisi:
- Her piksele gelen ışık miktarı azaldığı için dinamik aralık azalabilir (Bu yazıdaki "Piksel boyutu - ışık toplama kapasitesi" şekline bakın). Dikkat edin "azalabilir" diyorum. 16MP'lik Sony algılayıcılarının dinamik aralığı 12MPliklerden çok daha iyi. Hatta 24MPlikler bile 12MPlik algılayıcılardan çok daha iyi dinamik aralığa sahip.
- Işık saçılması. Piksel boyutu azaldıkça, fizik kuralları gereği, ışık saçılması fenomeninin oluşma olasılığı artıyor (14MP üzerindeki kompakt makineleri almamak için en büyük sebeplerden biri). Şu anda D800E için önerilen maksimum diyafram f5.6. Nikon D7100 için de benzer, Sony A77 için de.

Peki bu sorunlar daha yüksek MP için engel mi? Dinamik aralık sorunlarını türlü hokkabazlıklarla aşıyorlar. Işık saçılmasını önlemenin çok yolu yok. Buna rağmen yüksek megapikselin önemli bir avantajı var: Her zaman daha az megapiksele gelmek mümkün! Yani zora gelirsen 24MP'lik A77'yi 16MP'ye indirmek mümkün. Bu durumda oluşan gürültünün büyük kısmı yok oluyor. Daha mı zorlandın? 12MP'ye indir? Işık iyiyken de paşa paşa 24MP kullan. Nikon D800 daha da iyi: 36MP'de bile 12MP'lik D3 ve D700 kadar iyi. Zorda kalırsan 30, 28, 24, 20, 18, 16, 12MP gibi birçok seçeneğin var. Düşük ISO'da bile 12MP'ye indirilmiş D800 fotoğrafı 12MP'lik D700 ve D3'ten daha keskin oluyor. Kesme alabilme avantajı da cabası...

Ama.... Bunların bir sınırı elbette var. Bence henüz o sınıra gelmedik ama bir yerlerde fazla megapiksel sorun olmaya başlayacak. Tarih veremem, kimse veremez. "Şu ana kadar icat edilecek herşey edildi" diyen Amerikalı posta idare şefinin durumuna düşmek istemem (1900'den önce mi söylemişti bunu?). 24MP'lik APSCleri tam kareye büyütürsen elinde 52MP'lik tam kare makine olur. Adam gibi düşük ISO'da böyle bir alet ne kadar detay verir artık siz düşünün.

ÇOK MEGAPİKSEL İYİYSE, ELİMDEKİ ALETİ ATAYIM MI YANİ?

Atarsan bu tarafa doğru at ben yakalarım :)

Elindeki alet dünyanın en iyi aleti. Şaka değil. Çünkü senin elinde. Ve az MP kötü değil. Fotoğrafı ne için çektiğine bağlı. Bugün "benim" diyen monitör 2MP. Facebook fotoğraflarının çoğu 1MP bile değil. IPad retina 3,1MP (264DPI).

240 DPI'da 11x14" baskı 9MP'nin biraz altında. 8x10" baskı (gene 240 DPI'da) 4,6MP.

12MP'lik bir DSLR makinen olduğunı düşünelim. Eğer iyi pozlanmış bir fotoğraf çekebilirsen 240DPI'da 12x16" fotoğraf basabilirsin. 16MP'lik bir DSLR 240DPI'da 14x19" baskı alabiliyor.



10MP'lik Nikon V1 ile Barcelona'da çektiğim bir fotoğrafı (ISO720, otomatik ISO) A4 kağıda bastım, hangi makineyle çekildiğini anlamak imkansız.

Baskı boyutlarına bir daha bakın. 12MP'lik bir DSLR/aynasız bile en büyük dergilerin kapağına uygun fotoğraf verir. Peki sen ne için fotoğraf çekiyorsun?

BU AYNASIZLAR İYİ Mİ PEKİ?

Evet. Hatta çok iyiler. Sony NEX, Samsung NX, Fuji X ve Canon M'de zaten APSC boyutunda algılayıcı var, yani bildiğin büyük DSLRlar kadar iyi fotoğraf çekiyorlar. Olympus ve Panasonic'in m4/3 sistemi de 16MP'lik yeni algılayıcıları sayesinde APSClere büyük oranda yetişti. Hatta ben ISO400-ISO3200 aralığında Olympus OM-D'yi NEX-5N'e tercih ederim, garip ama gerçek...

Tam kare gövdelerin avantajı olduğu kadar dezavantajları da var. Daha sıkı bir çekim disiplini, biraz daha pahalı ve ağır objektifler (gerçi APSC sistemlerde de aynı objektifler kullanılabiliyor). Geniş alan derinliği gerektiğinde daha fazla diyafram kapatmak gerekiyor (örneğin 5DMarkIII'te f11 diyafram gerekiyorsa Panasonic GH3'te f5.6 yeter demektir ki işte sana ufak makine tarafında iki stop ISO avantajı).

Falan fistan. Konu dağılmasın diye çok açmak istemiyorum. Sonuçta, aynasızlar iyi. Şu anda Nikon 1 sistemi haricindeki aynasızların tek derdi otomatik odaklama yaparken hareketli cisimlere odaklanamamak ya da takip edememek (Nikon 1 bu konuda DSLR sistemleri kadar iyi). Bunun dışında aynasızların flaş sistemleri çok gelişmiş değil, ama zamanla oturacak (Olympus'un sistemi fena değil).

SONUÇ

Teknoloji geliştiği sürece çok MP sorun değil (DSLRlar ve aynasızlar için). Çok piksel demek, üzerinde oynanabilecek daha fazla piksel demek. Gerektiğinde çok piksel sayesinde büyük baskı ya da kesme alabilme avantajı, gerektiğinde fotoğrafı ufaltarak az gürültü/kumlanma elde etmek büyük avantaj.

Çok uzun süredir Canon'un sadece düşük ISO'da kullanılacak profesyonel bir DSLR üzerinde çalıştığı haberleri geliyor örneğin. Bu alet 52MP olsa, rekor bir dinamik aralığa sahip olsa ve ISO100-800 aralığında çalışabilse aranızdan kaç kişi alırdı?

Not: Yukarıda "aynasızlar" dediğim sistemlere Pentax Q'yu dahil etmiyorum çünkü objektifi değiştirilebilse bile algılayıcı boyutu kompaktlar kadar (1/2.3").

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder